Bu tür noktalarda tersine dönüşler/düşünüşler en korkuncudur.
İyilik ve kötülük kutupları içinden birinin seçilmesi söylenmiştir insana. Birincisi hayırseverlik, ikincisi de bencillik.
Bencilliğin anlamı; başkalarını kendisi için feda eden olarak tanımlanırken hayırsever, başkaları için kendini feda eden olarak tanımlanmıştır.
Bu durumda insan; her iki koşulda da diğer insanlara bağlanmış, kendisine iki acıdan birini çekmesi söylenmiştir. Ya başkaları uğruna kendisi acı çekecektir ya da kendisi uğruna başkalarına acı çektirecektir.
Sonunda insanın kendi acılarından zevk alması gerektiği/imtihan dünyası olduğu da söylenince tuzak iyice kapanmıştır.
İnsan artık mazoşizmi kendi ideali olarak kabul etmek zorunda kalmıştır, çünkü bunun karşısında ancak sadizm vardır.
İnsana oynanan en sahtekarca oyun bu olmuştur. Bağımlılık ve acı çekme bu yolla hayatın temelleri haline gelmiştir.
Seçenekler, tahakküm etmekle kendini feda etmek arasında değildir. Seçenekler, bağımsızlıkla bağımlılık arasındadır.